Prof. Rauf Karasu: Yargı reformundaki tedbirler tam olarak uygulanırsa “Geç gelen adalet adalet değildir” sözü tarihe karışacaktır
Hükümetin Yargı Reformu Çabaları İnandırıcı Değil!
Hükümetin son 22 yılda hayata geçirdiği yargı reformu, yargı paketi, infaz düzenlemesi ve kanun değişiklikleri, yargıdaki tıkanıklıkları çözemedi. Yargıdaki iş yükü, her yıl devredilen derdest dava dosyaları ve uzun yargılama süreleri, adalet sisteminin güvenilirliğini sorgulanır hale getirdi. Yeni yargı paketleri de iş yükünü azaltmada etkisiz kaldı. Hedef süre uygulaması, seri muhakeme ve basit yargılama usulü ile hızlandırılmaya çalışılan yargılama süreçleri sonuç vermedi.
Adalet Hizmetinin Gecikmesi Toplumsal Düzeni Sarsıyor
Son günlerde gündeme gelen yargı reformu strateji belgesiyle ilgili Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Rauf Karasu, adalet hizmetinin gecikmesinin hak sahiplerini mağdur ettiğine ve toplumsal düzenin bozulmasına neden olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Karasu, “Zamanında verilen kararların önemi büyüktür. Geciken adalet zulümdür. Eğer strateji belgesinde öngörülen tedbirler uygulanırsa, ‘Geç gelen Adalet Adalet Değildir’ sözü tarihe karışacaktır” dedi.
Uzun Yargılama Süreleri Vatandaşları İnancını Kaybettiriyor
Strateji belgesinde yer alan yargılama sürelerinin kısaltılması tedbirleri, duruşmaların en fazla iki ay ertelenebileceğini öngörüyor. Yeni ihtisas mahkemeleri kurulacak, istinaf ve Yargıtay’ın daire ve üye sayıları artırılacak. İstinaf ve temyiz incelemelerinin altı ay içinde sonuçlanması hedefleniyor. Uzun süren yargılamaların vatandaşların dava açma isteğini azalttığı ve hak sahiplerinin haklarına geç kavuşmasına engel olduğu vurgulanıyor. Kurumsal tahkim komisyonlarının kurulması ve iş tahkim komisyonu oluşturulması gerekliliği üzerinde duruluyor.